Eskilerin dilinden en iyi biz anlarız. Çünkü eskiler bizi bilir, Bizde eskileri biliriz.
- www.antikaalan.net
Antika Örtü Alanlar
İnsanlık tarihinin her döneminde var olan sanat, genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak bilinir. Sanat, bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık, belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım, bir şey yapmada gösterilen ustalık, bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü ve zanaat gibi çeşitli tanımları bulunmaktadır.

Antika örtü alanlar

Antika örtü alanlar; Antika eşyalarınızın değerini öğrenmek için tek tek antikacıları dolaşmayın. Bunun yerine çok kısa bir sürede antikalarınızın değerini bizden öğrenebilirsiniz. Uzun yılların vermiş olduğu tecrübemizle antikalarınızı değerinde alıyoruz.

Antika Eşyanızı Kapınızda alıyoruz

Biz türkiye genelinde ve İstanbul özelinde elinizdeki antika objeleri, antika bibloları, antika halıları, eski antika tüm eşyaları ayağınıza kadar gelerek kapınızda nakit alıyoruz. Antika fiyat değerlemesi için Antika Eşyanızın fotoğrafını çekip bize göndermeniz yeterlidir. En kısa sürede siz değerli müşterilerimize dönüş yapmaktayız.

Antika Örtü Süslemesi

Antika örtü alanlar; eski el işi süslemesi; İnsanlık tarihinin her döneminde var olan sanat, genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak bilinir. Sanat, bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık, belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım, bir şey yapmada gösterilen ustalık, bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü ve zanaat gibi çeşitli tanımları bulunmaktadır.

Başka bir deyişle sanat; insanın kendini anlatma, kendi dışındaki dünya ile iletişim kurma ve etkileme gibi dürtüleri ile ortaya çıkan bir olgudur (Alpaslan, 1981: 1).

Antika eşya ve toplumsal kültür

Her toplumun kendine özgü kültür birikimi, gelenek-görenekleri, dili, karakteri, rengi olduğu gibi, halk topluluklarının içinden doğarak gelişen halk sanatları bulunmaktadır. Müzik, oyun, edebiyat vb. alanların yanı sıra el sanatları, toplumun kendine özgü değerlerini yansıtan önemli alanlardan biridir. Kültürel birikimin, biçimlerle, renklerle ve çeşitli tekniklerle en içten ve doğal yansıması olan el sanatları ile motifler, renkler ve kompozisyonlar, kuşaklar boyunca aktarılarak bugüne gelmiştir (Alpaslan, 1981: 11).

Toplumların hayat biçimini, geleneklerini, göreneklerini ve duygularını yansıtan el sanatları, toplumun kültürel değerlerini kuşaktan kuşağa aktaran ve gelişmesini devam ettiren kalıcı belgelerdir.

Antika örtü ve el emeği serüveni

El emeğiyle yapılan el sanatı eserler, toplumların hayat biçimini, geleneklerini, göreneklerini ve duygularını yansıtmakla birlikte ustaların duygu ve düşünceleriyle bütünleşmiştir. El sanatları, sözle ifade edilenden daha zengin bir anlam yüküyle doludur.

Çok zengin el sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihi incelendiğinde, asırlar öncesinde yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen hammaddeleri değerlendirerek çeşitli ihtiyaç maddelerini yaptığı görülmüştür. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan el sanatları oluşmuştur (Altuntaş, 1994: 1).

İnsanımızın Antika örtülere katkısı

Türkler süsleyici sanatların her dalında yaratıcı olmuşlardır. Antika Türk halılar, antika kilimler, antika kumaşlar, örtü işlemeleri, antika oyalar, eski keseler, antika çoraplar, antika çiniler, eski ahşap, eski fildişi, antika sedef, antika bakır, antika tunç, antika gümüş, antika altın, antika kehribar, antika cam işleri, çeşitli takıları ve başlıklarıyla Türk kıyafetleri dünya müzelerinde en gözde eserler arasında yer almıştır (Berker ve Durul, 1970: 3).

Zaman içerisinde yaşam şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hale gelerek “geleneksel” vasfı kazanmıştır.

Geleneksel el sanatları, geçmişten günümüze aktarılan teknik ve estetik birikimin somut ürünlere dönüştüğü kültürel ifade biçimleridir.

Usta çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılan el sanatları üretimi, toplumun ekonomik yapısını yansıtmakla birlikte toplumun biçim ve estetik anlayışını sergileyen sanat eserleri olduğu gibi kültürel mirasın aktarılmasını da sağlarlar.

El sanatları, toplumların yapılarına, geleneklerine beğenilerine ve kültürlerine göre değişik özellikler gösteren çalışmaların önemli bir bölümüdür. Toplumların hayat biçimini, geleneklerini, göreneklerini ve duygularını yansıtan en eski sanat dalı olmasının yanı sıra, toplumun kültürel değerlerini kuşaktan kuşağa aktaran ve bu değerlerin gelişmesini devam ettiren kalıcı belgelerdir.

Antika örtü el işi süslemesi

İnsanların günlük gereksinimlerini karşılamak için daha çok süsleme, dekorasyon ve fayda amacıyla yapılan el sanatları ürünleri, bireyin yaratıcı yeteneği ile toplumun karakterini yansıtarak milli sanat zevkini ortaya koymaktadır (Yetim ve Özdemir, 1997: 191). El sanatları, insanın elini, gözünü, gönlünü sevgiyle birleştirerek meydana getirdiği insan emeğinin ve becerisinin en değerli eserleridir.

Günlük yaşamda el sanatlarının kullanım amaçları, çağın koşullarına göre değişse de, dönemlerinin tanıkları olarak büyük değer taşırlar. El sanatı ürünlerinde yaratıcılık, duygu ve düşünce dünyasıyla bütünleşir. Geçmişten bugüne gelen ve her biri miras değeri taşıyan "el yapımı" eserler, bireysel ve toplumsal kimliğimizin yansımaları olarak modern tasarımlar için de birer kaynaktır.

Türk işlemeciliğinin Türk sanat tarihinde, halk biliminde, seçkin yeri ve zaman zaman isimsiz sanatçılar aracılığıyla el sanatları düzeyinden güzel sanatlar düzeyine ulaşan ürünleri vardır. Köklü bir geçmişin tarihi uzantısı olma niteliğini taşıyan bu ürünler; estetik değerlerin yanı sıra toplumun yaşama biçimi, duyuş ve düşünüş sistemini de yansıtmaktadır (Barışta, 2001: 1).

Giyecek ve kullanılacak eşyaları bezemek arzusu ile doğan işleme, süsleme sanatlarının en eskilerindendir. İşlemeler, Türk el sanatları içerisinde önemli bir yer alır. İşleme; emek, sabır, göz nuru ve incelik isteyen bir sanat olup bir milletin ince zevkini ve kültürünü yansıtır.

İşleme, genellikle kasnak ve gergef adı verilen araçlara gerilen deri veya kumaşın renkli iplik, altın ve gümüş sim ve iğne aracı ile çeşitli tekniklerle yapılan süsleme sanatıdır (Berker, 1974: 9).

İpek, yün, keten, pamuk, metal vb. iplikler kullanarak, çeşitli iğneler ve uygulama biçimleri aracılığıyla; keçe, deri, dokuma vb. üzerine yapılan bezemelere işleme denir (Barışta, 1995 s.1).

İşlemeler değişik kumaşlar ve deri üzerine, iğne veya tığ ile değişik ipliklerle, sim, sırma, pul, boncuk, inci gibi kıymetli taşlar kullanılarak, düz veya kabarık olarak elde veya makinede süsleme olarak yapılır (Özdiler, 1990: 7).

İşlemecilik, ince ve aynı zamanda el becerileri arasında en fazla emek, zaman ve sabır gerektiren daima en çok takdir edilen güç bir sanattır. “İğne ile kuyu kazmak” deyimi de bunun güzel bir ifadesidir (Gönül, 1973: 11).

Hesap işi Antika şaheserler

Türk işlemelerinin nadide bir türü olan, kasnak ve gergef yardımı ile ipliği sayılabilen kumaşlar üzerine renkli ipliklerle ve sim ve sırma tel ile kumaşın iplikleri sayılarak yapılan, tersi ve yüzü aynı görünüşte olan işleme tekniğine “Hesap işi” denir (Sain, 1987: 6).

Hesap işi, kumaşın atkı ve çözgü iplikleri sayılarak “bezayağı” örgüsü ile dokunmuş kumaşlara işlenir.

Hesap işi iğne teknikleri, işlem olarak çok basit görünmekte ancak şekil oluşturmak için, iplikler sayılarak defalarca sağa-sola, yukarı-aşağı doğru işlenerek, oldukça uzun zaman ve dikkat gerektirmektedir (Özcan, 1994: 87).

Hesap işinde düz hesap iğnesi, verev hesap iğnesi, gözeme, antika, ciğerdeldi, balıksırtı, civankaşı, hasır iğne, mürver, muşabak, sarma, susma kullanılan iğne teknikleridir.

İşleme sanatı ile bütünleşmiş olan “ nakış’’ kelimesi, güzel sanatların her alanında “süsleme işini meydana getiren ve başlı başına bir birlik olan unsur ” olarak tanımlanabilen ve eskiden süsleme resmi anlamında kullanılan nakış, günümüzde el işi, işleme anlamında kullanılmaktadır.

Geçmişte tamamının el emeği, göz nuru ile yapılan el işlemelerinin pek çoğu, teknolojinin gelişmesi ile birlikte bugün makine ile işlenebilir duruma gelmiştir.

Ancak, günümüzde üretimi azalmış veya terk edilmiş el sanatları, ortaya çıkışından bu güne kadar, teknolojik gelişme ve toplumsal değişme sonucu ortaya çıkan makineleşme nedeniyle 20. yüzyıla kadar pek çok değişikliğe uğramıştır. Öte yandan el sanatı üretimine ve pazarlamasına olumlu katkıda bulunan ahilik ve benzeri kuruluşların, günümüzde işlevlerini yerine getiremez duruma düşmeleri sonucunda, el sanatları üretimi, bölgesel ihtiyaçlar için yapılmaya başlanmıştır. Sonuçta, üretildiği bölgenin gelenek ve göreneklerini yansıtan bir üretim biçimine dönüşmüştür (Kahvecioğlu, 1994: 1).

Bölgesel özellikler taşıyan ve geçmişten günümüze kültür akışını sağlayan geleneksel işleme tekniklerinden birisi de hesap işidir. Afyonkarahisar ilinde hesap işi ile işlemeli ürünler günümüze kadar ulaşan maddi kültürün değerli belgeleridir. (Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi)

Antikacı

Antika satın alan ve Antika satan, yani ticaretini yapan kişilere antikacı denir. Antikacılar; tarih, sanat tarihi, arkeoloji gibi ilimlerde bilgileri olan kimselerdir. Türkiye’de 19. yüzyılda antikacılık müstakil meslek haline geldi.

Daha önceleri müstakil olmamakla beraber, çeşitli eşyanın ticaretini yapan kişiler tarafından alınıp satılırdı. Bilhassa, Kapalıçarşı İç Bedesten esnafı, bu işle meşgul olurdu. Halen İç Bedesten ’de antika eşyalar satılmaktadır.

Antika eşyanın değeri, tarihi olması kadar ait olduğu dönemin sanatını yansıtmasıyla da ilgilidir. Bu bakımdan yüksek bedellerle alınıp satılmaları bu piyasayı oldukça genişletmiştir. Günümüzde milletlerarası çapta faaliyet gösteren müzayede firmaları rekor sayılacak değerde antika eşya satışları yapmaktadır.

Değerlerini ancak uzmanların ve piyasanın tayin etmesi sebebiyle antika, kişiler ve hatta şirketler için bir yatırım aracı haline gelmiştir. Zaman zaman antika eşya alım-satımı ile uluslararası finans hareketleri hakkında iddialar ortaya atılmaktadır. Bu iddialar, müzayede firmalarının daha da şöhret kazanmasına yardımcı olmaktadır.

Antika Eserler

Günümüzde hemen hemen her devlet antika eserlerin memleket sınırları dışına çıkarılmasını yasaklamıştır. Devletler, antika eşyalarla müzeler kurup geliştirerek turizmini geliştirmek için uğraşmaktadır.

İslam, Türk, ilkçağ ve Osmanlı eserleri sayesinde yurdumuz, dünyanın en zengin antika koleksiyonlarına sahip ülkesidir.

100 yaşın üstündeki Türk eserlerin yurtdışına çıkarılması yasaktır. Toprakaltı eserler müzelerden alınan koleksiyoner defterlerine işlenerek koleksiyonerler tarafından koruma altına alabilir. Toprakaltı eser bulanların en yakın müzeye haber vermesi gerekmektedir.

Antika Eşya Para Eder mi ?

Ülkemiz tarih boyunca birçok devlete ev sahipliği yapmış ve birçok medeniyetin kültürünü topraklarında barındırmıştır.

Bu sebepten ötürü her karış toprağı tarih kokan ve antika eşyalarla dolu toprakları her zaman değerli olmuştur.

Eski eşyaların antika olup olmadığı kolayca anlaşılmaz, aslında elinizdeki eski bir eşyanın değersiz zannederken, çok değerli bir antika olduğunun farkında olmayabilirsiniz.

Eski Antika Eşyanın fiyatı ?

Antikalar söz konusu olduğunda birçok soru ortaya çıkıyor. Tam olarak antika eşya olarak elimizde ne var?  Değerli bir parça var? Parçanız bir tarihi eser mi? Biraz çabayla antikalarınızı nasıl belirleyeceğinizi ve değerlerini nasıl araştıracağınızı öğrenebilirsiniz.

Bu bilgi aynı zamanda nereye bakmanız gerektiğini ve elinizdeki eşyanın ne olduğunu bilmenize de yardımcı olacaktır, böylece yanılgıya kapılmaktan kaçınabilirsiniz.

Antika eşya fiyatı durumuna göre değişir, bazen de paha biçilemez olduğu gibi her eşyanın antika olmadığını da unutmamak gerekir. Elimizdeki eski eşyanın antika olup olmadığını anlamak için size bir kaç ipucu verelim.

Antika eşya değerini belirleyen özelikler?

  • Eski antika eşya Geçmişte bir sanat özelliğini vasfını taşımış olması gerekmektedir.
  • Antika eşya 100 yıllık bir tarihi geçmişi olmalı.
  • Antika eşya Önemli bir ustanın elinden çıkmış olması lazım.
  • Antika Üretildiği dönemin izlerini barındırmalıdır.
  • Antika Dönemin önemli bir kişisi tarafından kullanılmış olmalı.
  • Antika eşya kendi döneminde bile herkesin kolayca ulaşabileceği bir parça olmamalı.
  • Antika eski olduğu kadar nadir bulunan bir parça olması lazım.
  • Eski eşyanın iyi bir durumda olması antikanın değerini arttıran en belirli özelliklerinden biridir.

Günümüzde ise daha yakın zamanlarda yapılmış, sanat özelliği taşıyan bazı objeler ve tablolar da antika kapsamına girmektedir. Bunlarda kısaca eser denilmektedir.